Fazıl Say, “Goldberg İstanbul’da” eserini klavsenci İklim Tamkan’a ithaf etti

T24 Haber Merkezi

Ünlü Piyanist Fazıl Say, J.S Bach’ı İstanbul’la buluşturduğu, klavsen için yazdığı yapıtını klavsenci İklim Tamkan’a ithaf etti.

Çağları açıp kapatan İstanbul için senfoni besteleyen usta piyanist ve bestekar Fazıl Say, klavsen için yazdığı ve J.S Bach’ı İstanbul’la buluşturduğu “Goldberg İstanbul’da” isimli yapıtını piyanist, klavsenci İklim Tamkan’a ithaf etti.

Fazıl Say’ın, J. S. Bach’ın başyapıtlarından biri olan ve klavsen sanatkarı Gottfried Goldberg’e ithaf ettiği “Goldberg Varyasyonları”nın temalarından yola çıkarak bestelediği yapıtında, İstanbul ruhunu tümüyle hissettiren caz öğeleri ve Türk aksak ritimleri yer aldı.

Klavsenci İklim Tamkan’ın yorumuyla dinleyiciyle buluşturduğu “Goldberg İstanbul’da” tüm dijital platformlarda, Pelin Kacar imzalı klibi ise YouTube üzerinden dinleyicilerle buluştu.

İklim Tamkan kimdir?

İzmir’de doğan sanatçı, müzik eğitimine 1995 yılında H. Ü. Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Prof. Güherdal Çakırsoy ve Prof. İlhan Baran ile başladı. D.E.Ü. İzmir Devlet Konservatuvarı’nda Prof. Aykut Yafe ile sürdürdüğü 6 yıllık eğitimi müddetince çeşitli kentlerde sayısız konser ve resitaller verdi.

Türkiye’deki eğitim süreci boyunca Ayşegül Sarıca, Ali Darmar, Namık Sultanov ve Giovanni Battel üzere sanatkarlarla da çalışma fırsatı buldu. Viyana Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi’nde Prof. İ.Häusler ile çalışmalarına devam eden Tamkan, 2002 yılında Graz Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi Piyano Ana Sanat Kolu Solistlik Bölümü’ne, uzun yıllar Avrupa Piyano Eğitimciler Derneği başkanlığını da sürdürmüş olan Prof. Walter Groppenberger’in sınıfına kabul edildi.


Fotoğraf: İklim Tamkan

Tamkan, piyano “solistlik” kısmında sürdürdüğü eğitiminin yanında “piyano pedagojisi” eğitimi de almaya karar vererek 2007 yılında tıpkı üniversitenin pedagoji enstitüsünde çalışmalarına başladı, piyano solistlik eğitimini bu kısımla bir arada paralel olarak sürdürmeye devam etti. Eğitimi esnasında uzmanlığını – “eski müzik” enstitüsüne bağlı olan– klavsen kolunda yapan Tamkan, klavsen hocalarının da teşvikiyle bu enstrümanı “yan dal” olarak icra etmekle yetinmek istemedi ve birebir üniversitenin Eski Müzik Enstitüsü Klavsen Ana Sanat Kısmı Solistlik Bölümü’ne birincilikle kabul edilerek dünyaca ünlü müzisyen ve pedagog Prof. Jesper Christensen ile klavsen hayatına başlamış oldu.


Fotoğraf: Fazıl Say – İklim Tamkan

Prof. Eva Maria Pollerus, Prof. Michael Hell ve Merit Eichorn üzere bedelli isimlerle devam ettirdi. Eğitimi müddetince çeşitli Avrupa ülkelerinde Roland Batik, Prof. Bronislawa Kawalla, Prof. Tadeusz Chmielewski, Prof. Elzbiata Guzek-Soini, Prof. Oleg Krimmner ve Laurent Boullett üzere dünyaca ünlü müzisyenlerle masterclass çalışmaları yapan Tamkan, ayrıyeten klavsen kolunda İtalya Montisi’deki The Piccola Accademia ustalık sınıfına kabul edilerek akademiyi muvaffakiyetle tamamladı. Tamkan İtalya, Polonya, İsviçre, Slovenya, Almanya üzere birçok ülkede resitaller ve oda müziği konserleri verdi. Sanatçı, İtalya’da yapılan Milletlerarası Valtidone Genç Yetenekler Yarışması’nda piyano kolunda üçüncülük mükafatı, klavsen kısmında Memleketler arası Kiwanis Ödülü’nün yanı sıra Avusturya Devleti tarafından verilen Martha Debelli mükafatı ve bursunu art geriye iki kez kazanmıştır.

2014 yılında Türkiye’ye dönen sanatçı, Mehmet Turgut’un “Âlâ Portreler” isimli fotoğraf standının kısa sinemasının müziklerini bestelemiştir. Tamkan tıpkı yıl Ayşen Gruda’nın başrolünü oynadığı ve genç bayan oyuncularla birlikte sahnelenen “Kadınlar Daima Gülmeli” isimli politik-komedi oyunun müziklerini de canlı performansıyla sahneye taşımıştır. Tekrar tıpkı yıl içerisinde piyasaya sürülen, Metin Altıok’a hürmet “Anka” albümünde prodüktör ve icracı olarak iki müziği bulunan Tamkan, bu iki şarkıyı mezzo soprano Senem Demircioğlu ve Güneş Duru solistliğinde seslendirmiştir. Tamkan Aralık 2014’te St Antuan Kilisesi’nde sahne aldığı konserde İstanbul Barok Orkestrası ile birlikte Türkiye’de daha evvel hiç seslendirilmemiş olan özel bir repertuvarı klavsen ve kilise orguyla dinleyicilerle buluşturmuştur.

Kavsen Nedir?

Klavsen, piyanonun atası olan bir enstrüman olarak bilinmekle bir arada; piyano ile tek benzeri yanı, iki enstrümanın da klavyeli çalgılar olmasıdır. Ama sistem, ses rengi ve çalış tekniği tarafından birbirinden farklılıkları bulunmaktadır. Klavsen telleri bir mızrap ile çekerken, piyanonun çekiçleri tellere vurur. Bu da piyanonun kimi vakit vurmalı çalgılar kategorisine girmesine neden olur. Piyano sisteminde tuşa vuruş şiddeti çekicin tele vuruş şiddetini belirlediğinden ses şiddeti denetim edilebilir. Klavsende ise bu türlü bir özellik yoktur ve tuşa nasıl basılırsa basılsın ses yüksekliği değişmez.

Klavsen ile Bach, Mozart, Haydn, Händel üzere birçok bestekar değerli eserler yazmıştır. Ayrıyeten, piyanonun icadından sonra klavsenin yerini alması yaklaşık 50 yıl kadar uzun bir periyodu kapsar ve bu elli yıllık süreç içerisinde eser üretmiş olan bestekarlar klavseni piyanoya tercih etmişlerdir. Klavsen solo enstrüman olarak kullanılmasının yanında bilhassa Barok periyot orkestralarında klavyeli çalgı olarak dikkat çekmektedir.

Sanatçı 2016 yılında Avusturya “Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi” Oberschützen Akademisi’nde Prof. Michael Hell ile klavsen ve Generalbass, Prof. Susanne Scholz ile oda müziği çalışmaları yapmış ve akademiyi muvaffakiyetle tamamlamıştır. “Hofkapelle München” Barok Orkestrası sanatkarlarından Angelika Fichter (Barok keman) ile oluşturdukları duo ile Ekim 2016’da Almanya’nın çeşitli kentlerinde sahne alan sanatçı, bu konser serisinde klavseniyle devrin repertuvarından oda müziği ve solo eserler seslendirmiştir.

Mezzo soprano Senem Demircioğlu ile birlikte sürdürdükleri “Şiirli Şarkılar” projesinde şairlerin şiirlerini şarkılaştırıp sahneye koyan Tamkan, bu projenin CD kaydını Ekim 2016’da tamamlamıştır. Ünlü bestekar ve piyanist Fazıl Say’ın prodüktörlüğünde piyasaya çıkmış olan “İlk Atlas” isimli albüm Mart 2017’de Ada Müzik etiketiyle raflardaki yerini almıştır.

Mayıs 2017’de oyuncu Uzman Dikinciler ve Senem Demircioğlu ile birlikte “Yarın’a davet Nazım Hikmet” isimli özel bir şovla seyircileriyle buluşan sanatçı, bu projeyi Türkiye’nin çeşitli kentlerinde sahnelemeye devam etmektedir. İstanbul Milletlerarası Müzik Şenliği, Bodrum Müzik Şenliği, İstanbul Memleketler arası Opus Amadeus Org Şenliği üzere milletlerarası müzik ve eski müzik şenliklerinde klavsen, piyano ve org çalan Tamkan, çeşitli kısa sinema, belgesel ve dokümanterlerin de müziklerini bestelemekte ve çalmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir