BİR DE BU TÜRLÜ BAKIN
OLİMPİYAT BAŞARISI; HAYALLERİMİZ BİLE DEĞİLDİ, ARTIK GERÇEK OLDU HEPSİ
Bir olimpiyat daha bitti. Kaç madalya aldık? Daha çok alabilirdik, şampiyon isimler neden madalya alamadı? Ahh Filenin Sultanları… İzlerken ekranda bunları konuştuk. Bir de madalyonun başka tarafı var. Bizim ekranda gördüklerimizi yerinde yaşayan isimler. Onlardan biri gazeteci Banu Yelkovan. Yelkovan 24 Temmuz’dan bu yana heyecanı yaşıyor. “Bizim atletlerin neredeyse tamamını izledim” dedi. Ve onların hislerini kanılarını da o an almış bir isim.
ÇOK FAZLA BEŞİNCİLİK KONUMU OLDU
Türkiye Olimpiyat Komitesi Başkanı’nın bir demecini gördüm. ‘Tokyo 2020’nin ülkemizin en yüksek madalya sayısına ulaştığı oyunlar’ olduğunu vurgulayan Türkiye Ulusal Olimpiyat Komitesi Lideri Prof. Dr. Uğur Erdener, “Paris’te bu başarıyı artırmayı hedefliyoruz” demiş. Gaye tuttu mu? “O kadar çok beşincilik durumumuz var ki. Orada da madalya alabilirdik. O vakit, gayeler fazlası ile tutmuş olacaktı” diyor Yelkovan. Söyleşide üzerinde durduğu bir nokta var; “Her şeyi madalyaya endeksleyince, bir adım öteye gidilmiyor”. Bu mevzuyu ilerleyen kısımlarda de açıyor Banu Yelkovan. “Ben Profesör Erdener’e katılıyorum. Başarıyı arttırmayı hedefledik. O ortada bu sefer olimpiyatlar ortasında üç yıl vardı. Çok fazla sayıda Avrupa ve Dünya şampiyonlukları aldık. İki olimpiyat ortasında hiç yenilmeyen atletlerimiz var” diye ekliyor.
ATA SPORU YALNIZCA BİZE İLİŞKİN DEĞİL
ŞANSSIZ KURA BİR GERÇEK
Güreş en çok güvendiğimiz branşlardan biridir daima olimpiyatlarda. Bu olimpiyatlarda beklenen olmadı. “Rusya’nın olmadığı devirde kazanılan madalyalara bakıldığında, güreşin cet sporu olduğu birçok ülkeye dağılmış durumda. Bu ülkelerden biri de biziz. Avrupa Şampiyonası’nda çok başarılı güreşçimiz buraya çok büyük umutlarla geldi. Lakin burada olmadı. Çok şansız kuralar da çektik” diyor Yelkovan. “Biz her şeyi yalnızca kendi atletlerimiz üzerinden gördüğümüz, rakiplere bakmadığımız için ve sporunda kurallarını bilmediğimiz için, madalya varsa başarılı oluyoruz madalya yoksa başarısız oluyoruz. Bizim bu durumda, yanlışsız kıymetlendirme yapma şansımız yok ki” sözleri olaya bir bütün içinde bakamadığımız eleştirisini getiriyor.
BU SALONLARDA ÇABA ETMEK BİR ÖTEKİ DUYGU
Avrupa Şampiyonu oluyor hatta, Dünya Şampiyonu bir atletimiz. Olimpiyat sahnesinde çok şey bekleniyor…Konsantrasyon eksikliği mi? Ruhsal açıdan hazır olamama mı? Banu Yelkovan bir öbür açıdan bakıyor; “Sporcularının hepsinin mental hocaları var. Herkes bu hususta çok bilinçlendi. Dünya ve Avrupa şampiyonu birçok atletimiz madalya alamadı. Konsantrasyon eksikliği olduğunu zannetmiyorum. Fazla konsantrasyon olabilir tahminen. Güzel hazırlanılmadığına katiyetle katılmıyorum. Hepsinin amacı olimpiyattı. Beni en sevindiren şey, hepsinin başında artık milletlerarası müsabakalar ve olimpiyatlar var. Lakin, olimpiyat da bir tecrübe işi. Ben size bu yanıtları, bir güreş salonundan yolluyorum. Tek bir boş koltuk yok. Seyirci, hakemler kadar hâkim spora. Her minderdeki atletleri destekliyorlar. Puan alınırken verilirken burada çıkan gürültüyü, benimle duymanızı isterim. Dolayısı ile bu türlü kalabalık seyirciye hiç alışkın olmayan atletlerimizin bu ortamlara girdikleri vakit, bütün dünyanın gözü önünde yarıştıkları vakit ben, üzerlerinde ekstra bir baskı olduğuna inanabilirim. Unutmayalım ki, burası dünyanın en büyük spor sahnesi”. Kuraların ehemmiyetini yeniden vurguluyor Yelkovan ve ekliyor; “En düzgünler burada. Madalya için vakit lazım. Uygun kura ile madalya alabilecek çok atletimiz vardı. Lakin ben mazeretleri çok sevmediğim için şunu diyebilirim, biz madalya alırsak başarılıyız alamazsak başarısız ikileminden bir türlü çıkamıyoruz”
TAKIM SPORLARINDA BARAJI AŞMAK; BU BİR HAYALDİ GERÇEK OLUYOR
“Atıcılıkta gümüş madalyamız var, okçulukta kadroda bronz madalyamız. Çeyrek final barajını bir türlü aşamıyorduk kadro sporlarında, voleybolda yarı finalimiz var” sözleri ile bundan bu türlü eksik olduğumuz ekip sporlarında da bir eşik atladığımız inanıcında Banu Yelkovan. Bundan evvel basketbol ulusal kadrosunun iki sefer olimpiyatlara katıldığını da hatırlatıyor kendisi; “Los Angeles 2028‘de daha çok grup ile katılma gayeleri var Türkiye’nin. Bakın jimnastikte grup olarak katılıyor, bunlar bir hayaldi. Biz bunları hayal etmeye bile hazır değildik. Gerçeklerimiz oldu hepsi”.
2028‘DE ÇOK MADALYA GELECEK.
“Konuştuğum tüm atletlerin tek söylediği “2028 Los Angeles Olimpiyatları”. Bizim sportmenler şimdiden burasını düşünüyor. Pekala 2028’de neler olabilir? “Jimnastikte madalya olabileceğini düşünüyorum. Yelkende çok daha fazla atlet ile katılıp bu sefer madalya alabileceğimizi düşünüyorum. Alttan gelen bir jenerasyon var. Tekvando da tıpkı halde. Merve Dinçel bence bu olimpiyatta da madalya alabilecek düzeydeydi. Birinci kez olimpiyatlarda 1500 metrede final yüzen Kuzey yarıştan çıkar çıkmaz, maksadını söyledi. Okçulukta madalya gayesi var. En çok madalya aldığımız bayan boksu da 2028’de birebir formda devam edecek”.
GÜREŞTE NESİL DEĞİŞİKLİĞİ OLACAK
Bir özel parantez güreşe… “Güreşçiler şanssız bir olimpiyat geçirdiler. Orada da bir değişiklik olup özlerine döneceğini düşünüyorum. Neslin değişmekte olduğu da kesin… Olimpiyat 2028’de bence şu an katıldığımız sayıdan daha fazla sportmen ve branş ile orada olacağız” Banu Yelkovan’ın kelamları.
Sina Koloğlu