MSF, 7 Ekim’de yayımladığı “İki ateş kıskacında: tehlike ve ümitsizlik ortasında Suriye’nin Hol kampı” başlıklı raporda, Suriye’nin kuzeydoğusunda terör örgütü PKK/YPG’nin denetimindeki Hol kampında çoğunluğu çocuklardan oluşan 50 bin kişinin içinde bulunduğu berbat şartlara işaret edildi.
Raporda, acil tedavi beklerken ölen 2 erkek çocuğun vefatının son aylarda kamptaki birçok trajik hadiseler ortasına girdiği ve bunun bu kadar kişinin uzun vadeli burada tutulmasıyla yaşanan zulme tanıklık manasına geldiği kaydedildi.
HOL KAMPI’NDA 2021’DE 79 ÇOCUK ÖLDÜ
Raporda, kampta geçen yıl kelam konusu 2 erkek çocuğu da dahil 79 çocuğun öldüğü; 2021’de kampta ölenlerin yüzde 35’inin 16 yaşından küçük olduğu aktarıldı ve kampın vakit içinde tehlikeli ve sıhhatsiz bir yer haline geldiğine değinildi.
DEAŞ’la Gayret Milletlerarası Koalisyonu üyelerinin, Hol ve Suriye’nin kuzeydoğusundaki öbür gözaltı merkezlerinde vatandaşları bulunan ülkelerin yükümlülüklerini yerine getirmediklerinin tabir edildiği raporda, kelam konusu üye ve devletlere sorumluluklarını alma ve tahlil bulma davetinde bulunuldu.
Raporda, “Aksine, süreci ertelediler ya da vatandaşlarını büsbütün ülkelerine geri getirmeyi reddettiler, birtakım durumlarda onları vatandaşlıktan çıkaracak kadar ileri giderek onları vatansız hale getirdiler” tabirine yer verildi.
AÇIK HAVA CEZAEVİNE BENZETİLDİ
MSF’in Suriye’deki operasyonlarından sorumlu Martine Flokstra, kampta uzun mühlet tıbbi yardım beklemekten ölen çocukların yanı sıra annelerinden 11 yaşında koparılan ve bir daha haber alınamayan çocuklar olduğunu aktardı.
Flokstra, Hol kampında tıbbi yardıma ulaşabildiklerinde çocukların çoğunlukla yakınları olmadan ve silahlı şahıslarca kampa 1 saatlik aradaki hastaneye götürüldüğünü anlattı.
Nüfusunun ekseriyeti çocuklardan oluşan Hol kampını, “açık hava cezaevine” benzeten Flokstra, buradaki çocukların çocukluğunu yaşayamadığına, şiddet ve sömürüye maruz kalmaya mahkum olduklarına dikkati çekti.
Flokstra, burada yaşayanların şiddet ve tehlikeye maruz kalmasına ve 3 yılı aşkındır 50 bin kişinin kampta yaşamasına karşın kampın kapatılmasına yönelik gayretlerin sonuç vermediğini kaydederek, “Bu keyfi ve sınırsız tutukluluğu sona erdirmek için hala uzun vadeli alternatif tahliller bulunmamakta.” sözünü kullandı.
Martine Flokstra, Hol kampında tutukluluk mühleti uzadıkça, durumun kötüleştiğini, geride şiddete uğramış savunmasız bir kuşak kaldığını vurguladı.