29 Ekim Cumhuriyet Bayramı hasebiyle yazılı bir bildiri yayımlayan TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, şu sözlere yer verdi:
“Cumhuriyetimizin kuruluşunun 99.Yıldönümünde büyük Atatürk’ü ve silâh arkadaşlarını minnet, şükran, sevgi ve hürmetle anıyorum. Kurulduğu günden bu yana cumhuriyeti içine sindiremeyenler var. Fırsat buldukları her an cumhuriyetimizi amaç alıyorlar. İçeriden ve dışarıdan yıkmaya çalışıyorlar. Lakin cumhuriyet ona sahip çıkanlar sayesinde, dayandığı unsurlar, kurumlar ve kurallar sayesinde faziletli seyahatine devam ediyor. Cumhuriyeti amaç alanlar ve içine sindiremeyenlerin asıl sıkıntılarının anayasamızın birinci dört unsuru ve bilhassa devletin laikliği prensibi olduğunu uygun biliyoruz. Türkiye’de farklı dinlere ve mezheplere mensup olanlar var mı? Var. Pekala, devlet laik olmasa herkes kendi inancını nasıl koruyacak? Herkes kendi inancının gereğini nasıl yerine getirecek? Laiklik, hiç kimsenin dini, inancı yahut mezhebi nedeniyle ayrımcılık görmemesi demektir. İnançlara saygılı laiklik Cumhuriyet’in bir nimetidir. Cumhuriyet, lisan, din, ırk farklılığı gözetmeksizin bu ülkenin bütün insanlarını kucaklar. Ben sürücü Hakkı’nın oğluyum. Erzincan’ın bir köyünde, iki göz odalı bir meskende doğdum. Cumhuriyet sayesinde 30 yaşında milletvekili oldum. Cumhuriyet sayesinde belediye başkanı oldum. Cumhuriyet sayesinde arkadaşlarımla bir ortaya geldik ve “biz bu ülkeyi daha iyi yönetiriz” dedik parti kurduk. Cumhuriyet sayesinde bayrağımız dalgalanıyor, minarelerden ezan sesi yükseliyor. Cumhuriyet sayesinde özgürce yaşıyoruz. Cumhuriyet olmasaydı ne benim ne de oturdukları koltuğu borçlu oldukları cumhuriyeti içine sindiremeyenlerin bu ülkede esamesi okunmazdı. Atatürk’ü ve cumhuriyeti savunmak, bu topraklarda yaşayan herkesin boynunun borcudur. Bu hoş ülkenin neresinde doğmuş olursak olalım, hangi etnik kökene, inanca sahip olursak olalım, hangi siyasi partiye oy vermiş olursak olalım; gelin Cumhuriyet’in etrafında birleşelim. Gelin, cumhuriyetin pahasını bilelim. Yaşasın Cumhuriyet! Sonsuza dek Cumhuriyet!”